Ergenlik Dönemi

02.09.2014 8339

ERGENLİK NE DEĞİLDİR?

  • Çocuğun büyüğü, yetişkinin küçüğü değildir

  • Anne - babanın tersine bir yapılanma değildir

  • Hastalık ve problem yaratma dönemi değildir

  • Otoritemize baş kaldırı, ailemize yabancılaşma değildir

ERGENLİK NEDİR?

Bireyin çocukluktan yetişkinliğe dönüşürken serpilmesine, bireyselleşmesine, toplumsallaşmasını sağlayan ruhsal, fiziksel ve sosyal olgunlaşma dönemidir.

Ergenlik ;

  • Daha fazla bir ilgi,saygı olanak ve özene ihtiyaç duyulan incinmesi kolay bir zamandır.

  • Kişisel olarak başlangıcı ve bitişi farklıdır.

  • Sağlıklı her çocuğun geçmesi gereken bir süreçtir

ERGENLİKTE GELİŞİM GÖREVLERİ

  • Bedensel özelliklerini kabul etmek ve bedeni olumlu kullanmak

  • Cinsel rolünü kabul etme ve bu role uygun davranışlar geliştirme

  • Her cinsten yaşıtlarıyla yeni ve daha olgun ilişkiler kurmak

  • Ana - babadan ve diğer yetişkinlerden duygusal bağımsızlığı gerçekleştirme, kendisi ile ilgili önemli kararlar verebilme.

  • Meslek seçimi için gerekli ön hazırlıkları yapma ve kendisine en uygun olan mesleği seçebilme.

  • Evliliğe ve aile yaşamına hazırlanma.

BEDENSEL VE CİNSEL GELİŞİM

  • Çocukluğun sonu ergenliğin başlangıcı arasındaki, bireyin cinsel olarak olgunlaşmaya başladığı kısa süre 1-2 yıl erinlik olarak bilinir.

  • Erinlik döneminde cinsel organlardaki üreme fonksiyonu ile doğrudan ilgili olan birincil cinsiyet özellikleri (erkeklere penis, testisler, kızlarda yumurtalıklar ve rahim) ve üreme fonksiyonuyla dolaylı olarak ilgili olan (tüylerin gelişimi, erkeklerde ses değişikliği, göğüs ve kalçanın oluşumu) ikincil cinsiyet özellikleri gelişir.

BEDEN İMGESİ

Bu hızlı değişme ve gelişme, ergenler için önemli bir kaygı kaynağı oluşturur. Bu dönemde kızların ve erkeklerin bedenin bazı fiziksel özelliklerinin normal olup olmadığı cinsel bakımdan yeterli gelişmeye ulaşıp ulaşmadığı gibi kaygılar yaşanır.

Ergenlik döneminin önde gelen sorunlarından biri de,ergenin değişmekte ve gelişmekte olan bedenini kabul etmesi ve bu değişime uyum gösterebilmesidir

Ergen,çoğu kez can sıkıcı ölçüde bedeninin bilincindedir;onu incelemek,yeniden tanımak ve başkası üzerinde yapacağı etkiyi tasarlamak için aynanın önünde saatler geçirir.

Bu çağ, utangaçlık duygusunun ve (eleştiriye yol açacak biçimde)dikkati çekme korkusunun yoğun olarak görüldüğü dönemdir. Bu evrede küçük kusurlar son derece büyütülür ve bunlar kişinin tüm bilincini kaplar.

ERGENİN DUYGUSAL YAPISI

  • Ergenin duygusal dünyasında bazı çelişkiler dikkati çeker

  • Yalnızlıktan duyulan hazzın yanı sıra, bir gruba katılma özlemi,

  • Yetişkini hor görme, ama ona dayanma

  • Endişe (anksiyete) ve uyumsuzluğa karşın geleceğe coşkuyla yöneliş

  • Bu dönemde çevresinin istediği biçimde davranmak ve kontrol altında tuttuğu duyguları gizlemek için ergen içine kapanabilir.

ERGENLİK DÖNEMİNDE YÜKSEK DUYGUSALLIĞIN NEDENLERİ

  • Ergen çocukluk dönemindeki alışkanlık ve fikirlerinin artık kendisi için yetersiz olduğunu görür. Duygusal gerginlik, yerleşmiş olan bu alışkanlıkların yerlerine yenilerinin kazanılması sonucunda ortaya çıkar.

  • Ergenin kontrol altında tuttuğu duyguları,çoğunlukla sosyal grup tarafından hoş karşılanmayan korku, öfke ve kıskançlık gibi duygulardır.

  • Kuşaklar arasındaki farklı duyuş ve düşünüş nedeniyle ana - baba ve ergen arasında yeterli düzeyde dostça bir ilişki kurulmamaktadır. Bunun sonucu olarak da, davranışlarından dolayı kendine çocuk muamelesi yapılan ergen, yer yer isyan etmektedir.

  • Aile içindeki duygusal ve sosyal etkileşim açısından başarılı bir çocukluk dönemi geçiren birey, ergenlik dönemi sorunlarını daha kolaylıkla çözebilir. Çocukluk yıllarında çocuklarıyla arkadaşça bir diyalog kurmayı başaran anne ve babalar, bu diyalogu ergenlik döneminde de sürdürmekte, genç için gerekli olan rehberlik işlevini yerine getirmiş olurlar.

  • Sosyal baskıyla oluşturulan güvensizlik ve şüphecilik duyguları yerine, gence bir kişiliğe sahip olduğu hissettirilmeli işinde ve sosyal yaşamında arzularını, yetenek ve gereksinimlerine uygun bir biçimde gerçekleştirebilmesine yardım edilmelidir.

  • Yeni bir çevreye uyum her yaşta zor olmakla beraber ergenlik döneminde uyumun daha da güçleştiği görülür. Bunun başlıca nedeni, ergenden kısa bir süre içinde bir çok yeni çevreye uyum göstermesinin beklenmesidir.

Ergenlik Döneminin Önde gelen konu ve sorunları:

  • Duygusal olgunluk

  • Karşı cinse olan ilginin artması

  • Genel sosyal olgunluk

  • Zihinsel olgunluk

  • Bağımsızlık isteği

  • Ekonomik özgürlüğün başlaması

  • Yetişkinler gibi boş zamanı değerlendirme isteği

  • Ergenlik döneminin temel özelliklerinden biri olan güvensizlik, ergenin atılgan,gösterişçi ya da çekingen bir birey olmasına yol açabilir. Bu evrede ergen, başkalarının kendisi hakkında verecekleri hükümler konusunda aşırı derecede duyarlıdır.

  • Ergenler,genellikle kendilerini yaşıtlarıyla kıyaslarlar.Bu kıyaslama sonucu,kendilerini onlardan daha eksik gördüklerinde üzüntü duyarlar.

KİMLİK ARAYIŞI

  • Ergenliğin ilk yıllarında yetişkin otoritesine başkaldırma şekline dönüşen bağımsızlık gereksinmesi ile cinsel kimliğin kabulüne ilişkin gereksinmeler henüz tam çözüme ulaşmamakla beraber, kişinin bu konudaki çabaları onu arkadaş dünyası içine itmektedir.

  • Yavaş yavaş ergen cinsel isteklerini kendi denetimi altında tutabilmeyi öğrenmeye ve cinsel kimliği özümlemeye başlamaktadır.

  • Erinlik yıllarında yaptığı gibi karşı cinse ilgisini gizlememektedir. Aksine karşı cinsin beğenisine bir gereksinim duymakta ve sağlıklı bir gelişim içerisindeyse karşı cinse olan ilgisini gizleme gereği duymamaktadır.

  • Meslek seçimi üzerinde ciddi bir düşünceye yönelmiş bulunmakta ve yeteneklerini gözden geçirmeye başlamaktadır.

  • Kişinin kendi ilgi ve yeteneklerini gerçekçi bir gözle görmesi, bunlara uygun meslekleri tanıması ve bu doğrultuda seçimini yapmaktadır

  • Yetişkin olma yolunda kendisi için bir kimlik geliştirme konusundaki aşamaları, ergeni yetişkin beğenisinden çok arkadaş beğenisiyle yöneltir duruma getirmiştir.

  • Bu durum kişi için duygusal bağımsızlığını kazanma ve akran değerlerini özümleme bakımından önemli bir aşamadır. Gencin arkadaşları tarafından kabul edilmesi onun kendini kabulünde olumlu etki eder.

Ergenin Aile İçi İlişkileri ve Sorunları

  • Ergenin, davranışlarına rehberlik edecek değerleri kazanması ve sosyal yönden sorumluluklarını öğrenmesi konusunda yardıma ihtiyacı vardır. Bu gereksinimi karşılayan ve ergenin yaşamında etkili olan toplumsal kurum, ailedir.

  • Ergenlik döneminde anne baba kontrolüne karşı gelişen tepkiye koşut olarak, otorite desteğine olan gereksinim, duygusal gerginliğe neden olur.

  • Başka bir değişle, ergen isyankar tavır alışının yanında,anne babasının desteğine gereksinme duyar. Bu çift kutupluluk, ergenin iç çatışmasını arttıran bir nedendir.

  • Ergene karşı yetişkinin baskı ve yasaklara dayanan disiplin anlayışı, olumlu ve yapıcı olması gereken bu evreyi çatışmalarla dolu, olumsuz bir döneme dönüştürebilir.

  • İkna ederek denetlemeyi seçen ana babanın çocuğu, onların duygu, düşünce, değer ve beklentileri hakkında sebepleri ve sonuçları ile birlikte bilgi sahibidir.

  • Dolayısıyla genç, hem davranış seçimlerinde kendini özgür görebilir, hem de seçimleri hakkında, kısıtlanacağından çekinmeden ana babasına danışabilecek bir durumdadır

  • Zor kullanarak veya sevgisini esirgeyerek denetlemek, gençleri ana babaların isteklerine uygun davranışlara yöneltmek için kısa vadede geçerli gibi görünebilir.

  • Bu tip denetim,onların ana baba ile özdeşleşmelerini ve değerlerini içselleştirmelerini sağlamaz.

  • Denetici kişinin yokluğunda ve cezadan kurtulma olasılığı yüksek durumlarda, gençler kendi istekleri doğrultusunda davranacaklardır.

  • Ergenlik, ergenle yetişkin değerlerinin farklılaştığı bir dönem olmakla birlikte, anne baba, ergenin kendisini özdeşleştireceği en önemli modelleri oluşturur.

  • Erkek ergenin kişilik gelişimi ve çatışmasında rastlayacağı zorlukları karşılayabilecek güçte bir babaya, kız ergenin de kendisine başarılı bir model oluşturacak örnek bir anneye gereksinimi vardır.

  • Aşırı koruma, çocuklar arasında ayrım yapma, bazı çocuklarının uyum bozukluklarını görememe, ergenler arasında uyum zorluğuna neden olan bazı yanlış anne baba davranışlarıdır.

  • Bunların dışında, anne ve babaların kendi gelişim dönemlerini dikkate alarak, ergenleri o ölçüler, içinde değerlendirme girişimleri, aşırı baskı ve aile içi gerginlik, ergeni evden ve okuldan kaçmaya iten davranış ve uyum bozukluklarına neden olan etkenler arasında sayılabilir.

ERGENLER NE DİYOR?

  • Beni dinlemiyor ve saymıyorlar

  • Ayrı oda istiyorum, mekanıma karışmasınlar

  • Özgürlük ve uygun harçlık istiyorum

  • Arkadaşlarımla ve benle dalga geçmesinler

  • Ne yapacağımı söylemesinler

  • Bana çocuk muamelesi yapmasınlar

ANNE - BABALAR NE DİYOR?

  • Anlayamıyorum çok tutarsız

  • Aileden koptu, bencil ve çıkarcı

  • Saygısız, kaba, muhalefet, beğenmiyor

  • Hırçın, öfkeli, sakar, alıngan, süslü

  • Tehlikeli uygunsuz şeyleri deniyor

  • Tembel, sorumsuz, pasaklı, dağınık

  • Dikkat çekmek istiyor, utangaç, tutkulu

  • Meraklı bir çocuk, koca bir adam

AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER

  • Ergen her şeyden önce anlaşılma ve değer görme duygusunu yaşamalıdır. Bu nedenle ebeveynin bu duyguları yaşatma adına söz ve davranışları konusunda hassas olması gerekir. Aksi takdirde ergen bu duygularını tatmin adına farklı çevrelere ihtiyaç duyacaktır.

  • Ergenle fikir alışverişleri yapılmalı; ergen, aile konuları dışında tutulmamalıdır.

  • Çeşitli sorun ve konularda ergen objektif bir biçimde saygıyla dinlenmeli ve ortak paydalar bulunmaya çalışılmalıdır.

AİLENİN DİKKAT EDECEĞİ HUSUSLAR

  • Giydikleriyle, yaptıklarıyla alay etmemeli

  • Konuyu beğenmeseler bile dinlemeleri

  • Yargılamadan, konuyu değiştirmeden, kızmadan fikrini almalı

  • Ona önemli olduğunu, ne olursa olsun ailenin bir bireyi olduğunu, vazgeçilmez olduğunu hissettirmeleri

  • Onunla gurur duyup ve bunu ona hissettirmeli

ÇOCUĞUNUZ

  • Biricik, değerli olduğunu bilsin

  • Ne yaparsa, ne olursa olsun gönül bağınızı hissetsin

  • Onunla gurur duyduğunuzu, yeteneklerini anlasın

  • Eksikliklerini, farklılıklarını fark etsin

  • Bir tatlı söze, ufacık ilgiye, övgüye muhtaç olmasın...